Dijital Dönüşüm Çağında Siber Güvenliğe Öncelik Vermek

Dijital Dönüşüm Çağında Siber Güvenliğe Öncelik Vermek

Mar 20, 2022 / Kron

Dijital dönüşümün yaşam pratikleri üzerinde önemli değişimler yaratması kuruluşlar için birtakım önemli avantajlar meydana getirirken bir dizi yeni tehdidi de ortaya çıkarıyor. Yapısı itibarıyla kuruluşlar açısından alışılmışın dışında tehdit yüzeyi ve siber güvenlik riskleri yaratan dijital dönüşüm, siber güvenlik konusuna önem vermeyi bir tercih değil, gereklilik haline getiriyor. Fakat dijital dönüşüm çağında kuruluşunuza ait kritik veri yığınlarını korumak için siber güvenliğe önem vermek tek başına yeterli değil.

Tehdit ortamının karışıklığını anlayabilen, alternatif çözümler sunabilen, özel savunma planlarını önceliklendirebilen sistematik ve stratejik bir yaklaşıma sahip olmanız gerekiyor. Bir başka deyişle uyguladığınız siber güvenlik stratejisinin detaylı şekilde planlanmış ve farklı güvenlik uygulamaları ile entegrasyona açık bir sistem üzerinde inşa edilmesi bir hayli önemli.

Hassas veri akışının geldiği boyutu ve veri güvenliği konusunun neden bu kadar önemli olduğunu anlamak için istatistiklere bakmakta yarar var. Son verilere göre Google’da günde 5,5 milyardan fazla arama yapılıyor. Veri akışının bu kadar yoğun hale geldiği dijital dönüşüm çağında iş dünyasının tehditlerin daha belirgin şekilde farkına varmasını sağlaması gerektiği de çok kritik bir nokta. Zira 2019’da iş dünyasındaki bazı karar vericilerle yapılan bir ankette örneklemde yer alan kişilerin yalnızca %37’si siber güvenlik riskleri ve bunların meydana getirdiği erişim güvenliği sorunlarını tehdit olarak gördüğünü ifade etti.*

Siber güvenliğe öncelik vermek ve kuruluşlar için siber güvenlik farkındalığı yaratmak tam da bu nedenle bir hayli önemli. Bunu sağlamak için de yapılması gereken ilk şey siber güvenlik farkındalığını artırmanın önemini doğru şekilde ifade etmek gerekiyor.

Siber Güvenlik Konusunda Farkındalığı Artırın

Siber güvenlik sadece en iyi güvenlik önlemlerini almak ve gelişmiş bir BT altyapısı oluşturmakla ilgili değildir. Kuruluş içinde siber güvenlik farkındalığını artıracak faaliyetler gerçekleştirmek ve çalışanlara bu doğrultuda eğitimler vermek son derece önemlidir. Siber güvenlik farkındalığı gelişmiş ve dijital çağın yarattığı dönüşümü kurumsal hafızasına yerleştirmiş bir kuruluş aşağıdaki bileşenlere sahiptir:

  • Yazılı bilgi güvenliği planı: Kuruluşların siber güvenlik önlemleri ve ayrıcalıklı erişim yönetim gibi konularda izlemesi gereken güvenlik politikalarını, hedefleri ve öncelikleri içeriyor. Ayrıca ağ güvenliği, kuruluş e-postası, sosyal medya ve internet kullanımına yönelik yönergeler de bu plan kapsamında yer alıyor. Bir siber saldırıyla karşılaştığınızda olayı inceleyen resmi kurumlar sizden yazılı bilgi güvenliği planınızı talep ediyor.
  • Varlık ve hassas veri envanteri: Hassas verilerin nerede saklandığını ve söz konusu verilere kimlerin yetkili erişim iznine sahip olduğunu denetlemenize yardımcı oluyor.
  • Erişim kontrolü: Sunuculara, BT altyapısına ve kritik verilere erişimi sadece gerekli çalışanlarla sınırlandırmanıza imkan tanıyor.
  • Çalışan eğitimi programları: Atölyeler, seminerler veya çeşitli eğitim programları siber güvenlik konusunda farkındalığı artırmak için biçilmiş kaftan niteliğindedir.

Öte yandan siber güvenlik konusunda kuruluş içindeki farkındalığı artırmak için rolleri ve sorumlulukları net bir şekilde belirlemekte fayda var.

  • İhtiyaçları ve endişeleri farklı departmanlardaki çalışanlarla paylaşmalı,
  • BT ekibinin görev tanımlarını doğru şekilde belirlemeli,
  • İş akışının sürdürülebilirliği için korunması gereken kritik varlıkları tespit etmeli,
  • Siber güvenlik altyapısı için hedefler ve bütçeler saptamalı,
  • Güvenlik açıklarını kontrol etmeli,
  • Siber güvenlik operasyonlarını koordineli biçimde yönetmeli ve yaptığınız siber güvenlik yatırımının getirisini ölçmelisiniz.

Böylece kuruluş içinde siber güvenlikle ilgili bakış açısını değiştirebilir ve çalışanlarınızla bu bağlamda ortak noktada buluşabilirsiniz.

Güvenlik Önlemleri Oluşturun

Dijital dönüşüm çağında kritik verileri korumak için yapmanız gereken şeylerin başında Zero Trust, Least Privilege gibi farklı güvenlik ilkelerine dayanan bir siber güvenlik stratejisi geliştirmektir. Örneğin aşağıdaki önerilerle zero trust ilkesi etrafında şekillenen bir siber strateji oluşturmak için ilk adımı atabilirsiniz.

  • Parola ve kimlik doğrulaması: Hassas verilere erişmenin ilk yolu parolaları ele geçirmektir. Siber saldırganların kuruluşunuzdaki ayrıcalıklı hesaplar ve bunlara ait parolalara erişmesini engellemek için parolaları otomatik olarak değiştiren ve çok faktörlü kimlik doğrulaması yapabilen bir sistem kullanın.
  • Bilinmeyen e-postaları açmayın: Kaynağı belirsiz e-postaları açmayın, kimlik avı saldırılarının mağduru olmayın. Söz konusu e-postaları açmamaları için çalışanlarınıza gerekli eğitimleri vermeyi unutmayın.
  • Uzaktan erişim için VPN: Uzaktan erişim ile sağladığınız bağlantılarda VPN aracılığıyla özel ağlar oluşturun. VPN, kuruluşunuza özel ağa erişim için bir kanal sağlayabiliyor ancak tek başına yeterli bir güvenlik önlemi olmayan VPN uygulamalarını ayrıcalıklı erişim yönetimi gibi çeşitli erişim güvenliği çözümleriyle desteklemekte yarar var.
  • Üçüncü parti güvenliği: İş akışınızın içinde yer alan üçüncü parti kişi ve kuruluşların güvenliğinden emin olun. Onların siber güvenlik açıklarına sahip olmaları sizin yetkili erişim güvenliği açısından zarar görmenize sebep olabilir.

Farklı Yaklaşımlarla Güvenlik Önlemlerini Destekleyin

Veri ve erişim güvenliği söz konusu olduğunda Zero Trust (Sıfır Güven) yaklaşımı, dijital dönüşüm fırtınasının ortasında güvenliği tesis etmek için “Never trust, always verify” mottosuna dayalı bir siber güvenlik yaklaşımıdır. Güvenli bir çevre inşa etmeyi temel alan eski yaklaşımlara nazaran, bugünün siber saldırı teknikleri güvenli bir çevre idealinin gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığını kanıtlamış durumda. Bu nedenle zero trust yaklaşımını benimseyerek hareket etmek en iyi çözüm olarak öne çıkıyor.

  • Kurumsal olarak yeni bir yaklaşım benimsemek: Zero trust anlayışının temelinde üç boyutlu bir siber güvenlik yaklaşımı yatıyor. Veri kaybını önleme (DLP), kimlik erişimi ve yönetimi (IAM), güvenlik bilgileri ve olay izleme (SIEM)’yi oluşturuyor. Ayrıca risk analizi ve uyum yönetimi süreçleri de bu yaklaşımın bir parçasıdır.
  • Doğru insanlar: Doğru ekibi oluşturmanız çok önemli. Siber güvenlik tehditleri çok karmaşık hale geldiği için her alanda uzman kişilere ihtiyacınız var. Bunu karşılayabilecek güçte ise çok az kuruluş mevcut. Bu sebeple kritik kaynaklara sahip bir güvenlik operasyon merkezi (SOC) oluşturup diğer BT ekipleri için dış kaynak kullanımına başvurmak mantıklı olabilir.
  • Doğru metrikler: Gelişmiş bir siber güvenlik stratejisinin en önemli parçalarından biri de sistemi doğru metrikler ile izlemektir. Bu doğrultuda BT ekiplerinin şüpheli ağ trafiği miktarını ölçmek, güncelleme uygulanmış sistemleri saptamak ve erişimleri denetlemek için standart bir veri seti oluşturması gerekiyor.

Ayrıcalıklı Erişim Yönetimi Çözümleriyle Erişim Güvenliği Sağlayın

Ayrıcalıklı Erişimi Yönetimi (Privileged Access Management - PAM) çözümleri ile zero trust yaklaşımını rahatlıkla uygulayabilirsiniz. PAM çözümleri ile erişim güvenliği sağlayabilir, ayrıcalıklı hesapları tek tek kontrol edebilir, uçtan uca parola güvenliği tahsis edebilir, BT altyapınızı 7/24 denetleyebilir, tüm işlemleri kaydedebilir ve her bir yetkili erişimi denetleyebilirsiniz. Bu sayede zero-trust modeline uygun hale getirebileceğiniz altyapınızı, aynı zamanda fidye yazılımı saldırıları, malware veya phishing saldırına karşı daha güvenli bir yapıya dönüştürebilirsiniz.

Ayrıcalıklı Erişim Yönetimi çözümümüz Single Connect, bünyesinde barındırdığı modüller ile gelişmiş bir siber güvenlik altyapısına sahip olmanızı sağlıyor. Merkezi Parola Yönetimi, İki Faktörlü Kimlik Doğrulama, Yetkili Oturum Yöneticisi, Veritabanı Erişim Yöneticisi, Dinamik Veri Maskeleme ve Ayrıcalıklı Görev Otomasyonu modülleri ile zero trust yaklaşımını benimsenize imkân tanıyan Single Connect, farklı siber güvenlik riskleri ile ilgili çözümler sunuyor.

Single Connect temel olarak iç ve dış güvenlik ihlalleri, hatalı mühendislik faaliyetleri, çoklu satıcı ve bakım destek hizmetlerinin kontrolü ve ayrıcalıklı hesapları etkileyen kötü amaçlı yazılımlar karşısında BT altyapınızı güvenli hale getiriyor.

KVKK, GDPR, PCI, ISO 27002 ve DSS gibi ulusal/uluslararası regülasyonlara uyum sağlamanıza olanak tanıyan Single Connect, veri ve erişim güvenliği alanında her ölçekten şirkete de koruma sağlayabiliyor. Siz de Omdia 2021-22 PAM Çözümleri raporunda yer alarak başarısını kanıtlayan Single Connect hakkında daha detaylı bilgi almak için bizimle iletişim kurabilir, cevaplarını merak ettiğiniz tüm soruları uzman ekip arkadaşlarımızla paylaşabilirsiniz.

*2019 Decision Maker 1H Pulse Survey

Diğer Bloglar